Alemlere rahmet olan Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’in hayatı tüm insanlığa örnek teşkil etmektedir. Vahyin geldiği ilk zamanda O (s.a.v), eşi Hz. Hatice ile birlikte Varaka bin Nevfel’e gitmiş Cebrail (Cibril)’in getirdiği vahyi anlatmıştı. Varaka bin Nevfel Hanif inancı olan birisiydi. İncil ve Tevrat biliyordu ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e dönerek “Sana gelen Musa ve İsa’ya gelen Cebrail idi. O önceki peygamberlere gelen vahiy meleğidir diyerek devam etti: “Mekkeliler seni dışarı çıkaracağı zaman keşke sağ olsam da sana yardım etsem” demiştir. Peygamber efendimiz şaşırarak “Mekkeliler beni Mekke’den dışarı mı çıkaracak?” diye sormuş ve Nevfel ona sabırlı ve güçlü olursa Allah’ın yardımıyla tekrar döneceğini söylemiştir.
Peygamber Efendimiz Medine’ye hicret edeli 6 sene olmuştu. Müslümanlar ile Müşrikler bu süreçte Bedir, Uhud ve Hendek savaşları yapmış ve Medineli Müslümanlar günden güne güçlenmeye devam etmişti. Hicri 6. sene Peygamber Efendimiz (s.a.v) gördüğü rüya ile Umre yapmak üzere beraberindeki 1500 Müslüman ile yola çıkmıştı. Müslümanların yanında sadece yolcu kılıcı vardı kılıçlar kınlarındaydı. Mekkeli Müşrikler bunu haber alınca Halid bin Velid kumandasında bulunan 200 kişilik süvari birliği üzerlerine gönderdi. Müslümanlar ise Mekke’ye güzergâhlarını değiştirerek yola devam etti. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in devesi Kasva Hudeybiye’ye vardıklarında yere çökmüş ve hareket etmemiştir. Bu durumu Peygamber Efendimize bildiren Sahabilere şöyle demiştir: “Onun böyle bir huyu yoktur fakat fili Mekke’ye girmekten meneden Allah şimdi de Kasvâ’yı şehre girmekten alıkoydu”
Müslümanlar ile Müşrikler birbirlerine elçiler göndererek Umre için anlaşma yoluna gitmiş ve nihayetinde Hudeybiye Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmanın maddeleri kısaca şunlardı; “Müslümanlar bir sene sonra Umre yapabilecek, Medine’den dönmek isteyen birisi Mekke’ye kabul edilecek, Mekke’den Medine’ye gitmek isteyen kabul edilmeyecekti. On yıllık barış olacak ve taraflardan biri başka bir kabile ile savaşa girerse diğer taraf pasif kalacaktı” Böylece Müslümanlar ile Müşrikler arasında barış anlaşması imzalanmış olundu.
Hudeybiye Anlaşması kısaca bu şekilde gerçekleşniştir.
(Hudeybiye Antlaşmasının Nüshası)
Bir sonraki sene Müslümanlar 2000 kişilik bir kafile ile Umre ibadetini yerine getirdiler. Bu Umre’ye Müslümanların tarihinde Kaza Umresi (Umret’ul-Kaza) denildi. O tarihten itibaren de Müslümanlar her sene Umre ibadetini eda etmektedir. Umre’nin farz ve sünnetleri, Kaza Umresi’nde Müslümanlar öğrenmiştir.
Mekkeli müşrikler Benî Bekir kabilesiyle beraber Huzaa kabilesine baskın düzenleyerek Hudeybiye antlaşmasına bozdular. Mekke lideri olan Ebu Süfyan, Medine’ye giderek Hudeybiye Antlaşmasını yenilemek istese de Peygamber Efendimiz bu teklifi kabul etmedi.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) fetih hazırlıklarına başlayarak Müslümanların bir kısmını Medine’de topladı, ordu sayısını gizli tutmak için ise bir kısmına yolda sefere katılmalarını söyledi. Böylece Mekkeli Müşrikler, Müslümanlar Merrüzzahran’a gelinceye dek seferden haberdar olamadı. Müslümanların sayısı 10.000’e ulaştı.
Müslümanların ordusunun büyüklüğüyle şaşıran Mekkeliler, Ebu Süfyan’a gidip bir çare bulmasını istedi. Ebu Süfyan ise Müslümanların karargâhına giderek orada Müslüman oldu. Mekke'ye hemen dönerek, Mekkelileri İslamiyet’e çağırdı ve “Ebu Süfyan’ın evinde olanlar güvende olacaklar, Kâbe’ye sığınanlar güvende olacak, kendi evlerine sığınanlar da güvende olacak” diye konuşma yaptı.
Müslümanlar 10.000 kişilik orduyla Mekke’ye girdi. Allah Resulü mecbur kalmadıkça kan dökülmemesi yönünde emir verdi. Tek mecbur kalınan yer ise Halid bin Velid kumandasında ilerleyen Müslümanlar tarafında oldu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Mekke’ye Ezâhir yolunda girdi. Kâbe’de ki putları kıran efendimiz (s.a.v), Mekke’nin Hârem olduğunu söyleyerek genel af ilan etti. Kâbe’de ve etrafında bulunan tüm putlar ortadan kaldırıldı. Putlar ortadan kaldırılınca Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) Kâbe’de iki rekat namaz kıldı. Sonrasında Bilal-i Habeşi’ye ezan okumasını söyledi. Bilal (r.a.) Kâbe’nin çatısına çıkarak Ezan okudu. Böylece Mekkeli Müşrikler, Peygamber Efendimiz (s.a.v) biat etti ve Müslüman oldu. Böylece tüm Hicaz bölgesi Müslüman oldu.
Bu yazımızda size Mekke fethi kısaca nasıl oldu, bu süreçte neler yaşandı anlattık. Umarız, sizler için faydalı olmuştur.
,
İSTANBUL
Mimar Sinan Mah.
Selam-i Ali Caddesi 31-1
Üsküdar / İstanbul
0533 333 33 31 - 0216 466 66 66 - 0532 111 22 01
İSTANBUL
Atikali Mah.
Yavuz Selim Caddesi No: 3 Daire: 2
Fatih / İstanbul
ANKARA
Hacı Bayram, Soydaşlar Sk. Gürer iş merkezi 19/11 D:6. Kat: 6
06000 Altındağ/Ankara
0216 310 20 50- 0532 111 22 01