Özellikle bakmak istediğiniz konular için aşağıda ki tık'ları kullanınız.
#Cinayetlerin Çeşitleri
#Haccı İfsat Eden Cinayetler
#Haccı Kaçıranların Durumu
#Deve Sığır Kesmeyi Gerektiren Durumlar
#Koyun veya Keçi Kestirmeyi Gerektiren Haller
#Sadakayı Fıtır Gerektiren Haller
#Bir Miktar Sadakayı Gerektiren Haller
#İhramlı Kişinin İşlediği Cinayetler
Hata yapanlara -cinâyet işleyenlere- bu dünyada ceza olarak, “kefaret” gerekir. Ayrıca; hatasının af olması için, tevbe etmesi gerekir. Cinayetin; kasten, sehven, hataen veya unutarak yapılması müsavidir. Ceza hükmünü değiştirmez.
Bu kısımda kim nerede ve ne zaman hangi yasakları işlemişse, o hatalar hangi kefaretle, nasıl telafi edilir, sırasıyla onları öğreneceğiz. Dikkatlice okuyup güzelce öğrenelim. Yoksa haccımız veya umremizden beklediğimizi alamayız. Umduğumuzu da âhirette bulamayız.
1- İfsat: Haccı ve umreyi bozan cinâyetler.
2- Bedene: Deve veya sığır kesmeyi gerektiren cinâyetler.
3- Dem: Koyun veya keçi kesmeyi gerektiren cinâyetler.
4- Sadaka-i fıtır: Bir sadaka-i fıtıra vermeyi gerektiren cinâyetler.
5- Bir miktar sadaka: Sadaka-i fıtırdan az sadaka vermeyi gerektiren cinâyetler.
6- Kıymetinin ödenmesi: O günlerde geçerli olan bedelinin ödenmesi gereken cinâyetler. Bunları sırasıyla kendi bahislerinde öğreneceğiz
7- Oruç tutmayı gerektiren cinâyetler.
1- İfsat: Yani hac veya umre temamen bozulmuştur.
2- Bedene: Yani deve veya sığır kesmeyi gerektirir.
3- Dem: Yani koyun veya keçi kesmeyi gerektirir.
4- Sadaka: Yani sadaka-i fıtır miktarı sadaka gerektirir.
5- Tasadduk: Sadaka-i fıtır miktarından az bir miktar sadaka vermeyi gerektirir.
Yukarıdaki beş cezayı, kendi bölümlerinde tafsilatıyla göreceğiz. Dikkatlice okuyalım. Hatalarımızın keffaretini öderken şaşırmayalım.
1- Haccı ifsat olan kimse temizlendikten sonra haccına kaldığı yerden devam ederek tamamlar. “Nasıl olsa haccım, ifsat oldu.” deyip, haccını bırakamaz.
2- Bu kimse gelecek senelerde ilk fırsatta bozulan haccını “kaza” eder. İfsat olan haccın farz veya nafile olması, hükmü değiştirmez. İfsat olan haccın kefareti, o haccın kaza edilmesidir. Başka kefareti olmaz.
3- Kaza haccına geldiğinde, haccının ifsatına sebep olan cinâyetinden dolayı dem gerekir. Kefaret olması için koyun veya keçiden bir kurban keser. Bu keffaret işlediği cinâyet içindir.
Hatırlatma: İfsat olan hac, Kıran Haccı ise hem haccı hem de umresi için ceza olarak iki dem gerekir. Yani; keffaret olarak koyun veya keçiden iki kurban keser.
İhramlı iken cinâyet işleyen kişinin, yaptığı işin ihramlıya yasak olduğunu bilmemesi, unutmuş olması, sehven yapması, farkına varmadan yapmış olması, zorla yaptırılmış olması ceza hükmünü değiştirmez.
“İhrama giren bir kimse Arefe günü zevalden “öğle vaktinden” itibaren, bayramın birinci günü şafak sökene kadar devam eden vakit içinde, az bir zaman da olsa, Arafat'ta bulunamamışsa o senenin haccıni kaçırmış olur.
Haccı kaçıran kimseye bundan dolayı herhangi bir ceza gerekmez. Bu kimse eğer kıran haccına niyetlenmişse, önce umre için bir tavaf ve sa'y yapar daha sonra, aynı ihramla kaçırdığı hac için ayrıca bir tavaf ve sa'y yaparak tıraş olup ihramdan çıkar. Bir tavaf yedi şavt -dönüştür.
Kıran Haccıa niyetlenip haccı kaçıranlara, Kıran Haccı kurbanı, kudüm ve veda tavafı gerekmez.
Hanefilere göre, cinâyeti işleyen kimsenin cezalandırılması için “akil baliğ” olması şartır.
Umreyi İfsat Eden Cinâyet “Kefareti, Umrenin kazası ve kurbandır”
Yani; ihramlı olduğu halde cinsel ilişkiye giren kimselerin -her iki tarafın da“Umresi ifsat olur” bozulur. Bu hataya, fıkıh dilinde “Umreyi ifsat eden” (bozan) “cinâyet” denir.
Umresi ifsat olan kimselerin, dikkat etmesi gereken mühim hususlar şunlardır.
1- Umresi ifsat olan kimse temizlendikden sonra umresini kaldığı yerden tamamlar. Nasıl olsa umrem ifsat oldu deyip, umresini olduğu yerde bırakamaz.
2- Bu kimse ilk fırsatta bozulan umresini kaza eder. İfsat olan umrenin vacip veya nafile olması, hükmü değiştirmez. İfsat olan umrenin kefareti de olmaz.
3- Umresinin ifsadına sebep olan cinâyetine, kefaret olması için bir dem, yani bir koyun veya keçiden kurban keser.
Tenbih: Hac veya umresi ifsat olan bir kimse, eğer hac veya umresini kaza etmeden ölürse borçlu olarak ölür. Varislerine vasiyet etmesi gerekir. İfsat olan haccı, kıran haccı ise ve umresini haccı ifsat olmadan önce yapmışsa, haccı kaza ederken umre yapması gerekmez.
Bu kimseler; ayrıca umre yapmak isterse, umre yapabilirler. Haccın ifsat olması, umre yapmalarına mani değildir.
1- Arafat vakfesindan sonra tıraş olmadan veya saçlarını kesmeden önce cinsel ilişkide bulunmak.
2- Farz tavafının (ziyaret tavafını) cünüp hayızlı veya nifas halinde iken yapılması.
Bu iki durumda da “cinâyet” işlenmiş olduğundan, kefaret olarak bir deve veya bir sığır ceza kurbanı kesilmesi gerekir.
Mühim: Deve veya sığır kesmeyi gerektiren cinâyet, bir yerde tekrarlanırsa bir deve veya sığır kurban kesilmesi yeterlidir. Eğer başka yerlerde tekrar edilmişse, ayrıca bir koyun veya keçi, ceza kurbanı olarak kesilmesi gerekir.
Aziz müslüman: Şâyet bir hata yapmışsak, ne yapacağız diye şaşırıp kalmaya ve telaşa düşmeye gerek yok. Alimlerimiz bütün zorluklara İslami ölçüler dahilinde, bir kolaylık, bir çare, bir çözüm bulmuşlar.
Bu kısma giren cinâyetler, hac ve umrenin vaciplerinden herhangi birinin, terk veya tehir edilmesiyle, cinâyet işlenmiş olur. Bu cinâyetlerin her birisi için kefaret olarak, bir koyun veya keçiden “kefaret kurbanı” kesilmesi gerekir. Onları görelim.
1- Mikatı ihramsız geçenlere:
Mikatı ihramsız geçen kimse geri döner, ihrama girer ihramla mikatı geçerse ceza kalkar.
2- Sa'yi terk edenlere veya eksik yapanlara
Daha sonra sa'yini yapanlardan, eksiğini tamamlayan kimselerden ceza düşer.
3- Arafat'tan Arefe günü vakfeden sonra gün kavuşmadan önce Arafat bölgesinden ayrılanlara:
Arafat'a geri döner de gün kavuşana kadar Arafat bölgesinde beklerse ceza düşer.
4- Müzdelife vakfesini “mazeretsiz” terk edenlere:
Müzdelife hudutlarında bir miktar beklenmesi veya buradan geçilmesiyle de Müzdelife vakfesi yerine gelmiş sayılır.
5- Mina'da şeytan taşlamalarını, belirli günlerde ve belirli zaman içinde, yarıdan çoğunu atamayanlara:
Eğer taşların yarıdan çoğu atılmışsa, atılamayan taşların her biri için bir sadaka verilmesi gerekir.
6- Haccın farzı olan “ziyaret” tavafının veya “umre tavafının şavtlarını yediden eksik yapanlara:
Eksikler daha sonra tamamlanırsa ceza düşer.
7- Haccın farzı olan “ziyaret” tavafını ve “umre” tavafını abdestsiz, yapanlara:
8- Kudum veya veda tavafını cünüp yapanlara:
-Hanefilere göre dem gerekir. Diğer üç mezhebe göre tavafları batıl olur.
9- Mekke'ye Mescidi Haram bölgesinin dışından gelen hacılardan veda tavafını özürsüz terk edenlere veya eksik yapanlara:
Eksik olan tavafı tamamlarlarsa ceza düşer.
Tertip şöyledir:
Bu tertip İmam-ı Azama göre vaciptir.
1- 1- Hac ve umre ile ilgili menasiki -ibadetleri tespit edilen belirli yerlerde ve belirli zamanlarda yapamayanlara.
Mesela, Hanefi mezhebine göre, farz olan ziyaret tavafını, tıraş olmanın, bayram günlerinden sonraya bırakılması gibi veya tıraşın Mescidi Haram hudutlarının dışında ES yapılması gibi.-
Buraya kadar sıraladığımız hatalardan dolayı dem gerektiren cinâyet işlenmiştir. Kefaret olarak bir koyun veya keçiden ceza kurbanı kesilmesi gerekir.
1- İhramlı bir kimsenin vücudunun veya azalarının yarısından az bir kısmına koku veya yağ sürülmesi.
2- Saç veya sakalın dörtte birinden daha az bir kısmının tıraş edilmesi.
3- Bir el veya ayağın tırnaklarından beşden azının bir yerde kesilmesi. Ayrı ayrı yerlerde kesilirse, ayrı ayrı her tınak için, ayrı ceza olarak sadaka verilmesi gerekir.
4- Bir gündüz veya bir geceden az bir zaman başın örtülü kalması, elbise, çorap, eldiven ve üstü, topuğu kapalı ayakkabı giyilmesi.
5- Kudum veya veda tavafının abdestsiz yapılması. -Bu Hanefiler için geçerlidir. Diğer üç mezhebte abdestsiz tavaf batıldır.
6- Veda tavafının ve sa'yın dörtten sonraki şavtlarının eksik bırakılması.-Kudum tavafında eksik kalanlar için ceza gerekmez istiğfar edilmesi gerekir.-
7- Cemrelere eksik taş atılması. Her taş için bir sadaka gerekir.
8- Başka birinin tıraş edilmesi. Tıraş edilen kimsenin ihramlı olmaması, hükmü değiştirmez.
9- Üçten fazla haşerelerden, bit, pire, kene, sinek ve çekirge gibi hayvanların öldürülmesi.
1- İhramlı bir kimse, üçten az bit, pire, kene, sinek, çekirge ve benzeri hayvanlardan öldürmüşse,
2- Kendi ihramlıyken, ihramsız birinin, bir tırnak veya bıyığını kesmişse,
3- İhramlı iken bedeninin herhangi bir yerinden kıl koparmışsa...
Bu gibi durumlarda, sadaka-i fıtırdan az bir miktar sadaka keffaret olarak verilir.
Cinâyetlerin Altıncısı Kıymetinin Ödenmesi Gereken Cinâyetler
Kıymet takdiri muhiti bilen, adi! iki şahit tarafından tesbit edilir. Bunun yerine oruç tutulmaz.
1- Mescidi Haram bölgesinin av hayvanlarının öldürülmesi: İhramlı bir kimse, Mescidi Haram bölgesinin içinde av hayvanı avlamışsa, hayvanın kıymeti ne ise onu tasadduk eder.
2- Mekke Mescidi Haraminin, yaş ağaçlarının kesilmesi, koparılması:
İhramlı bir kimse, Mescidi Haram bölgesinin ağaçlarını kırmış, kesmiş, koparmışsa, kıymeti ne ise onu tasadduk eder.
3- Mekke Mescidi Haraminin yeşil otlarının, kesilip koparılması.
İhramlı bir kimse, Mescidi Haram bölgesinde kendiliğinden bitmiş olan bitkilerden kesmiş, koparmışsa, kıymetini tasadduk eder.
İnsan eliyle ekilip dikilen, ağaç ve bitkilerin kesilip, koparılmasında bir ceza gerekmez.
Yukarıdaki yasaklar: Mekke ve Mescidi Haraminin kutsiyetine saygı ve tabiatının korunması için konmuş bir yasaktır. Bu sebepten, Mescidi Haram bölgesinin yasakları ve cinâyetleri sadece ihramlı kimseler için değildir. İhramlı ihramsız herkes için yasaktır.
Bu kısma giren cinâyetler, hac veya umre için ihrama giren kimselerin, ihramlı iken yapılması yasak olan şeylerden herhangi birinin yapılmasıyla işlenmiş olan cinâyetlerdir. Biz burada ihramlı kimsenin işlediği cinâyetlerin ceza ve kefaretlerinden bahsedeceğiz.
Yani, Mekke Mescidi Haraminde bulunan kimselerin, Mekke ve Mescidi Haraminde avlanması, tabii olarak bitmiş yeşil ağaç ve diğer bitkilerin koparılması, ihramlı olmasalar da haramdır. İhramlılar gibi oruç tutamazlar.
Yaptıkları hatanın, işledikleri cinâyetin, kıymetini tasadduk etmeleri vacip olur.
-Bir gündüz veya bir geceden az bir müddet giyilirse, keffaret olarak bir sadakayı fıtır verilmesi gerekir.-
Saç ve sakalın dörtte birinden az bir kısmını kesen veya kestirenlerin bir sadakayı fıtır vermesi gerekir. Bıyıkların kesilmesinde sadaka vermek yeterlidir. .
Kasık veya koltuk altının birinin bir kısmını tıraş eden veya ettirenlerin bir sadakayı fıtır vermesi gerekir.
Eğer hacamat veya ameliyat yapılmamışsa; bir sadaka-i fıtır verilmesi yeterlidir.
El tırnakları bir yerde, ayak tırnakları başka bir yerde kesilirse, ayrı ayrı kurban gerekir.
El veya ayak tırnaklarından bazıları, karışık kesilirse toplamı beş parmağın tırnağı kadar olursa, kesilen her tırnak için bir sadaka-i fıtır gerekir.
Eğer bu sadakalar bir kurban bedeline ulaşırsa, sadaka vermek veya kurban kesmekte muhayyerdir. Kendiliğinden kırılıp kopan tırnak, dökülen saç, sakal ve deriler için ceza gerekmez.
Eğer güzel koku değişik yerlerde başka başka azalara sürülmüşse, her aza için ayrı ayrı kurban gerekir.
Uyarı: Güzel kokunun sürülmesi, velev ki bilmeyerek, sehven, unutularak veya istemeyerek, zorla sürülmüş olsun, hüküm değişmez. Cezadan sonra koku derhal yıkanıp giderilmezse, tekrar dem gerekir.
Koku bir azadan az bir yere sürülmüşse sadaka gerekir.
Koku ihramın eni boyu “bir karıştan” fazla bir yerine sürülmüşse, öylece bir gündüz veya bir gece müddetince kalmışsa; koyun veya keçiden kurban gerekir.
Daha az bir yere sürülür, gündüz veya geceden az bir zaman kalırsa, her iki halde de sadaka-i fıtır gerekir.
Vücudun veya azalardan herhangi birinin yağlanması, süs için kına ve benzeri şeylerle boyanması, koyun veya keçiden kurban gerekir. Eğer az yer ise sadake-i fıtır gerekir.
Hatırlatma: Tedavi amacıyla sürülen, merhem, pomad, krem ve benzeri yağları veya oksijen, tentürdiyot ve benzeri dezenfekte edecek şeyleri sürenlere birşey gerekmez.
Birinci tahallülden önce (kurbanı kesmeden, tıraş olmadan önce) ilişkide bulunanlara, deve veya sığırdan kurban gerekir.
Müslüman dikkatli ve şuurlu hareket etmeli.
Bu sekiz hatayı yapanlara dem, yani koyun veya keçiden kurban kesmek gerekir.
İSTANBUL
Mimar Sinan Mah.
Selam-i Ali Caddesi 31-1
Üsküdar / İstanbul
0533 333 33 31 - 0216 466 66 66 - 0532 111 22 01
İSTANBUL
Atikali Mah.
Yavuz Selim Caddesi No: 3 Daire: 2
Fatih / İstanbul
ANKARA
Hacı Bayram, Soydaşlar Sk. Gürer iş merkezi 19/11 D:6. Kat: 6
06000 Altındağ/Ankara
0216 310 20 50- 0532 111 22 01