Cin Mescidi - Cinlerin Kuran'ı Dinlediği Yer

#Cin Mescidi

Cin Mescidi

Cinlerin Kur'an'ı Dinlediği Yer

Peygamber Efendimiz hem insanların hem de cinlerin peygamberidir. Cinlerin insanlar gibi iman edenleri olduğu gibi iman etmeyen kafirleri de vardır. Peygamber Efendimiz Taif'ten dönüşünde Mekke'de Batn-i Nahle denilen yere gelmişti. Burada namaz kılarken cinlerden yedi kişilik bir cemaat oraya uğramış ve Peygamberimizin okuduğu Kur'an'ı dinledikten sonra, onun Allah kelâmı olduğuna inanarak müslüman olmuşlar ve kavimlerine giderek durumu anlatmışlardır. Bu olay, hicretten üç yıl önce meydana gelmiştir.

Peygamberimizin namaz kılip Kur'an okuduğu ve cinlerin Kur'an'ı dinleyip müslüman olduğu bu yerde şimdi "Cin Mescidi" adıyla bir câmi bulunmaktadır.

Peygamberimiz bundan sonra da cinlere ait heyetlerle birkaç defa görüşmüştür. Bunlardan birini İbn-i Mes'ud şöyle anlatıyor: Cinler Peygamberimize:Senin Allah'ın Resûlü olduğuna kim şahitlik eder? diye sordular.

Yakınlarında bir sakız ağacı vardı. Peygamberimiz o ağaca işaret ederek cinlere dedi ki:

"Şu ağacı gördünüz mü, o şahitlik ederse iman eder misiniz?

Cinler:

Evet iman ederiz dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz ağacı çağırdı. Ağaç dallarını budaklarını sürüyerek geldi. Peygamberimiz ağaca:

Benim Alllah'ın Resûlü olduğuma şehadet eder misin? diye sordu.

Ağaç:

Şehadet ederim ki sen Allah'ın Resülüsün dedi. 

Peygamberimizi dinleyip müslüman cinlerin kavimlerine giderek onları nasıl iman'a dâvet ettikleri Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılıyor: Kur'an'ı

"Ey Muhammed! dinleyecek cinlerden bir takımını sana yöneltmiştik. Onlar Kur'an'ı dinlemeye hazır olunca birbirlerine:

"Susun" dediler. Kur'an'ın dinlenmesi bitince her biri birer uyarıcı olarak milletlerine döndüler.

Şöyle dediler: "Ey Milletimiz! Doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekileri doğrulayan, gerçeği ve doğru yolu gösteren bir kitap dinledik.

Ey milletimiz! Allah'a çağıran Muhammed'e uyun ve ona inanın da Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi "can yakıcı" azaptan korusun. "

Tecrid, C. 10, S. 47 (20) Ahkaf: 29-31