Sizler için hazırlamış olduğumuz bu detaylı makalede Mescidi Haram 'da ziyaret edilecek yerler hakkında geniş ve detaylı bilgi bulunmaktadır. Aradığınız bilgiye doğrudan ulaşmak için aşağıda ki sekmelerden istediğinizi tıklayınız.
Hacerül Esved Taşı
Hatim-i Hicri İsmail
Kabenin Rükünleri
Makamı İbrahim
Zemzem
Safa Merve Tepesi
Mescidi Haram
Beytullah ‘ın güney doğusunda, Safa tepesi (Sefa tepesi) cihetindeki köşeye, gümüş muhafazası ile yerleştirilmiştir. Beytullah ı Şerif tavaf edilirken, tavafa onun hizasından ve onun hizasına alamet olarak konulan yeşil ışıktan başlanır.
Hacer ül Esved Cennetten indiğinde süt gibi beyaz olduğu, günahkâr insanların el ve yüzlerinin sürülmesiyle zamanla rengi karardığı rivayet edilir.
İstilam Tavaf ederken her şavtın -tavafın her bir turu- başında, Hacer ül Esved ‘i selamlamaktır. İki elin ayası buraya hürmet ve muhabbetle sürülür ve takbil edilir. Yani mümkünse öpülerek veya el sürülerek istilâm edilir.
Eğer öpmek veya el sürmek mümkün olmazsa, geriden eller kaldırılarak Hacerül Esved taşı ‘na dönülerek istilâm edilir ve sağ elin iç kısmı öpülür. Her üç halde de sevap aynıdır. İlla öpeceğim diye itişip kakışmaya alimlerimiz müsaade etmiyor. Hacda itişip kakışmak, can acıtmak kesinlikle yasaktır.
İstilâm ederken eller kaldırılarak “Bismillahi Allah-ü Ekber” denilmesi sünnettir.
Bu mübarek yere “Hatim-i Hicri İsmail” denir.
Hicri İsmail: İbrahim (Asm), İsmail (Asm) ile Beyt-i Şerif'i inşa ederken, ellerindeki malzemenin yetmeyeceği endişesiyle, İsmail (Asm) teklif etmiş, İbrahim (Asm) uygun görmüştür. İnşaata şimdi görüldüğü ölçüde devam edilip, bitirildiği rivayet edilir. Bu hususta tarih kitaplarında değişik rivayetler de gelmiştir.
Hatim: Yarım daire şeklinde, Hicri İsmail'in etrafını çeviren kısma denir.
Hicri İsmail: Hatimle etrafı çevrili olan kısma denir. Hicri İsmail, Beyt'in içinden sayılır. Burada namaz kılan, “Beyt-i Şerif'in içinde - Kâbe’nin” içinde namaz kılmış gibidir. Kimseye eziyet etmeden, orada iki rekat namaz kılıp duâ etmek güzel olur. Orada oturup kalmak başkalarının hakkına tecavüz olacağından doğru değildir.
Not: Bazı kitaplarda, bu kısma Hz. İsmail'in koyunlarını koyduğu ve daha sonra da Hz. Hacer'in ve Hz. İsmail'in buraya defnedildiği kaydedilmiştir.
Açıklama: Beyt-i Şerif’in ; doğu, batı, kuzey ve güneyini gösteren dört köşesine rükünler denir. Her birinin ciheti ve adı var Şöyle ki:
Birincisi Rükn-ü Hacer: Beyt-i Şerif'in doğu cihetinde ki köşedir. Hacer ül Esved taşı bu köşede bulunmaktadır. Tavaf, bu köşenin hizasından başlanır. Bu köşenin hizasında bir şavt bitmiş olur. Bir tavaf yedi şavttır.
Beyt-i Azam'ın kuzey cihetindeki köşeye, Irak tarafında olduğu için “Rükn'ü Iraki” denilmiştir. Hatim duvarı bu köşeden başlar.
Beytullah’ın batı cihetindeki köşeye, Şam tarafında olduğu için “Rükn-ü Şami” denilmiştir. Türkiye'nin kıblesi, Beyt-i Şerif'in bu tarafıdır.
Beyt-i Şerif'in güney cihetindeki köşeye, Yemen tarafında olduğu için “Rükn- ü Yemani” denilmiştir.
Hacer ül Esvet 'in daha önce burada olduğu rivayet edilir. Tavaf esnasında “Rükn-ü Yemani” el sürülerek veya geriden yalnız sağ elle istilâm edilerek selâmlanır. Ancak öpülmez.
Makam-ı İbrahim
Bir başka ayette: “Biz Beyti (Kabe'yi) insanlara (sevap için) toplantı ve güven yeri kıldık. Siz de Makamı İbrahim'den bir namaz yeri edinin. (O makamda namaz kılın) İbrahim ve İsmail'e: “Tavaf edenler, itikâfda olanlar, (Mescid'de kalıp ibadet edenler), ruku ve secde edenler (namaz kılanlar) için evimi temizleyin.” diye emretmiştik. (Bakara S.A-125)
Makamı İbrahim Kabe 'nin kapısının karşısındadır. Mübarek taş, eskiden olduğu gibi görünürdü. Son tamirat yapılırken, gümüşle kaplatılmış ve kalın bir cam çerçeve içinde muhafaza altına alınmıştır.
Tavaf edenlerin -hangi tavaf olursa olsun tavaftan sonra iki rekât vacip olan tavaf namazını, Makamı İbrahim veya onun yakınında bir yerde kılınması fazilettir. Orası müsait değilse en uygun bir yerde kılınabilir.
Tavaf edenler rahatlıkla görebilirler. Tavaf esnasında veya başka zamanda, bazı cahillerin yaptığı gibi oralara el sürmek, yüz sürülmesi, öpülmesi doğru değildir.
Harem i Şerif 'in imamları, sabah, akşam, yatsı ve teravih namazlarını, Makam-ı İbrahim'de kıldırırlar. İmamın gerisinde cemaat halka olarak saf tutar. Rükn-ü Hacer ile Rükn-ü Şami köşelerinden itibaren imamın hizasında kimse imama uyup namaz kılamaz. İmamın önün de durmuş olacakları için, imama uymuş olmazlar. Zaten görevliler de namaza durmak isteyenleri ikaz ederler.
İmamlar sırayla, öğlen, ikindi, cuma ve bayram namazlarını, Beyt-i Şerif'in kapısının sağında ve Beyt-i Şerifin dibinde durarak kıldırırlar.
Teravihleri bazan, tavaf edenlere engel olmasın diye müezzinliğin altında, Hacer ül Esvet ile, Rükn-ü Yemani karşısında kıldırırlar.
Zemzem-i Şerif
Bu sudan bol bol içilir. Gerekirse, abdest veya gusül yapılabilir. Yemek, çay, kahve gibi yiyecek ve içecek şeylerde kullanmakta bir beis görülmemiştir. Ancak taharette, pis şeylerin temizlenmesinde kullanmayı alimlerimiz doğru bulmayıp “mekruhtur” demişlerdir.
Zemzemin kaynağı öyle bereketli ki, yirmi dört saat motopompalarla dışarı su basıldığı halde hiç eksildiği görülmemiştir. İlâhi bir bereket herkesçe bilinmektedir. Zemzem kuyusunun esas yeri Kabe-i Şerif'in kapısı ve Hacer ül Esved'in karşısında, Kabe-i Şerif'e beş-altı metre kadar mesafede Safa tarafındadır.
Not: Tavafa mâni oluyor diye, Harem idarecileri Zemzemin üstündeki örtüyü ve kuyunun etrafını çeviren duvarları, tavaf yerinin genişlemesi için 1970'li yıllarda yıkıp, zemzem kuyusunun ağzını kapattılar.
Zemzem'e giriş çıkışı, Safa cihetinden tünelle zemine aldılar. Kadın ve erkeklerin, Zemzem'e inmeleri için ayrı yerlerden merdivenler yaptılar. Zemzem kuyusunun aslı ziyaret edilir ve etrafa yerleştirilen ziyaretçiler bol bol Zemzem'den faydalanırlardı.
Harem idarecileri, hicri 1425, Milâdi 2003 tarihinde Haremi tevsi -genişletme- çalışmalarında, tavaf edilen yerin -mesanın- genişletilmesi için, Zemzem'e inilen yerler tamamen kapatılmış, tavaf yeri genişletilmiş, Zemzem mesa dışında Safa Merve arasına ecdadın yaptırdığı revakların dibine açığa alınmış, Harem'de bulunan bütün hacılar ihtiyaclarını buradan bol bol temin edebilirler.
Safa Merve Tepesi
Safa tepesi (Sefa Tepesi) , Ebu Kubeys dağına bitişik küçük bir tepedir. Son zamanlarda üzerine büyük bir kubbe; bir de minare yapılmıştır. Hac veya umre yapanlar, say'a buradan başlarlar.
Merve tepesi, Beyt-i Şerif'in kuzeyinde Mescidi Haram ’ın, Kabe'ye en uzak olan kısmıdır. Hac veya umre yapanların, Safa'da başlayan say'ları, burada sona erer. Safa Merve tepesi arasında sa’y yapmak vaciptir. İkisinin arasında iki yeşil direk vardır. Bu yeşil direkler arasında erkeklerin “hervele” yapmaları gerekli bir sünnettir. Hervele, hızlıca koşmaktır fakat var güçle koşulmaz.
Safa ve Merve tepeleri ‘nin üzeri baştan sona kadar kaplanmış, tabana mermer döşenmiş. Say yapanlar bunalmasın diye, dev soğutucular yerleştirilmiştir.
Hac mevsiminde izdihamı önlemek için, Safa Merve tepesi ‘nin üst katını say yapılabilecek şekilde düzenlenmiştir. Gerektiğinde üst katta da say yapılabilir.
Safa ve Merve hakkında Kur'ân-ı Kerim'de:
“Safa ve Merve şüphesiz Allah'ın nişanlarındandır. Her kim Beytullah 'ı ziyaret eder veya umre yaparsa, onların (Safa ve Merve) tavaf (say) etmesinde bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarak (isteyerek) bir iyilik yaparsa, şüphesiz Allah onu bilir ve karşılığını fazlasıyla verir.” buyrulmaktadır. Bakara suresi Ayet 158
Safa: Sevinçli olma, gönül şenliği, saadet, temiz ve safi olmak manalarında kullanılır. Hacıların say'a başladıkları yerin adıdır.
Merve: Beyt-i Şerif'in kuzeyinde küçük bir tepenin adıdır. Şimdi üzerine kubbe yapılıp örtülmüştür.
Mescidi Haram
Mescidi Haram ‘ın Tamiri “Yenilenmesi”
Açıklama: Hz.Peygamberimiz (Asm) ve Hz. Ebu Bekir Rd zamanında Beyt-i Şerif'in etrafı tavaf yapılacak kadar dar bir yerdi. Aynı yerde hem tavaf ediliyor, hem de namaz kılınıyordu. Hz.Ömer Rd zamanında İslam ülkelerinden gelen müslümanlar çoğaldığı için Harem etrafındaki binalar sahiplerinden satın alınarak Mescid genişletilmişti.
Hz. Osman (Rd) ve Hz.Abdullah bin Zübeyr (Rd)'ın devirlerinde Harem-i Şerif biraz daha genişletildi. Hicri. 44 yılında Hz. Muaviye tarafından Darü'n-Nedve'yi satın alıp Mescid'e ilave edilerek mescid genişletildi.
Hicri 75 yılında Abdülmelik ibn-i Mervan, hicri 91 yılında Velid tarafından biraz daha genişletilip tamir edilmiştir. Velid tarafından etrafına kesme taşlardan sağlam bir duvar yaptırılmıştır.
Abbasiler zamanında, Haremin sahası, dört tarafın dan genişletilmesi ve etrafındaki örtülü kısımların Revakların düzenlenmesi yapılmıştır. Ebu Cafer Mansur zamanında, Dar-ün Nedve'den, Bab-u Umre'ye kadar olan kısmı gümüş renkli camlarla tezyin edilmiştir.
Halife Mehdi'nin inşaat sorumlusu, Mısır'dan getirttiği 480 kadar mermer taşından direkleri muhtelif yerlere koyarak üzerlerine kubbeler inşaa ettirmiştir.
Mescidi Haram işte böyle muhtelif zamanlarda tadilat, tamirat ve genişletmelerle, Osmanlı dönemine kadar gelmiş. Mescidi Haram, geçen zaman içinde yıpranmış, günün şartlarına göre ıslah edilmesi gerekmişti.
Bu hizmeti Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim H.979 M.1517 Mısır'ın fethinden sonra Mescidi Haram 'ın sakf-çatı ve damları, revak-kemer ve kubbeleri, ahşap -ağaç cinsindendi. Eskimiş ve yıpranmış olan Mescidi Haram 'ın tamiri için Mısırlı Mühendis Ahmet bey'e görev verildi.
Ahmet Bey başkanlığında eskileri yıkılarak yerine, süslenmiş güzel alem ve kubbeler inşa edilmek üzere gereken yetki verildi.
Rebi'ulevvel Hicri 980 Milâdi 1518 tarihinde Babüsselam tarafından eskileri yıkılıp, yerine yenisi ya pılmaya başlandı. Mescidi Haram 'ın doğu ve Rükn'ü Yeman'i tarafının inşâsı bitirilir.
Yavuz Sultan Selim'den sonra, tahta geçen oğlu Sultan Süleyman Mescidi Haram 'ın diğer kısımlarını aynı mühendise tamamlatır. Nihayet Hicri 984 Milâdi 1388 tarihinde Mescidin inşâsı biter ve Mescid büyük bir merasimle ibadete açılır.
1517'den sonra Osmanlı hükümdarları Mescidi Harem ve Mescidi Nebevi'nin imarına büyük gayret sarfetmişlerdir.
İSTANBUL
Mimar Sinan Mah.
Selam-i Ali Caddesi 31-1
Üsküdar / İstanbul
0533 333 33 31 - 0216 466 66 66 - 0532 111 22 01
İSTANBUL
Atikali Mah.
Yavuz Selim Caddesi No: 3 Daire: 2
Fatih / İstanbul
ANKARA
Hacı Bayram, Soydaşlar Sk. Gürer iş merkezi 19/11 D:6. Kat: 6
06000 Altındağ/Ankara
0216 310 20 50- 0532 111 22 01